Tasavvuf Alemi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AMERİKA ÇÖKÜŞTE

2 posters

Aşağa gitmek

AMERİKA ÇÖKÜŞTE Empty AMERİKA ÇÖKÜŞTE

Mesaj tarafından bilal habeş Salı Kas. 06, 2007 10:42 am

Amerikan halkı bugün, daha önce ABD’de veya başka bir yerde emsali görülmemiş bir kişisel borçlanma seviyesiyle karşı karşıyadır. Kabaca rakamlara bakalım. 1974’te Federal Merkez Bankası (Fed) verileri ipotekli konut edinme (mortgage) ve tüketici borçlarının toplam 627 milyar dolar olduğunu gösteriyor. Bu borç toplamı 1994’te 4.206 milyar, 2004’te 9.709 milyar dolara ulaşmıştır. 2005’in ikinci çeyreğinde Fed, milli borç servis oranını (vergi sonrası gelirin borç ödemelerine oranı) %13.6, ki bu istatistiğin tutulmaya başlandığı 1980 yılından beri ulaştığı en yüksek orandır, olarak açıkladı. Geçmiş borçlanmaların maliyeti bugünlerde Amerikalılara borç servis oranı yüksekliği olarak yansımakta, bunun sürdürülebilmesi için daha çok borçlanma gerekmekte ve tüketim körüklenmektedir.
Bu bilgiler iki soruyu doğurur: Borç dağlarını yükselten sebep ne ve sonuçları ne olacak? Yüksek borçluluğun, yüzyıllardan beri bilinen riskinin ekonomik olarak çökmeyi içerdiği bilindiğinden bu sorulara acilen cevap bulmak gerekir.

1975’ten beri ücret gelirlerinde yaşanan durgunluktan ve gerilemeden dolayı çalışanlar, hayat standartlarını korumak veya yükseltmek için kısmen borçlanmaya gitmişlerdir. Son 25 yıldır daima yatırımcılar (tahvil/hisse senedi komisyoncuları, sigorta şirketleri, sanayi şirketlerinin borç verme kolları/birimleri) kolay ödünç vererek (kredi kartları, ipotek sistemi, vs. vasıtalarıyla) yüksek kar peşinde olmuşlardır. 2000 yılında menkul kıymetler borsasındaki balonun patlamasından sonra Fed, ortaya çıkan hasarı faiz oranlarını şiddetli ve sürekli düşürerek gidermeye çalıştı. Bu hamleye, borç bağımlısı halk da ucuz ve rahatça sağlanan kredilere yönelerek cevap verdi.

Geçmişe göre düşük faiz ve kreditörler arasındaki kıyasıya rekabet milyonlarca Amerikalıyı ev sahibi olmak için borçlanmaya sürükledi. “Amerikan rüyası” adına kiracılıktan ev sahipliğine geçme sevdası sadece Amerikan vatandaşlarını değil bu rüyada yer almak için gelen göçmenleri de etkiledi. İnşaat ve ona bağlı sanayinin de hızla büyümesini sağlayan bu gelişme, 2000 yılında borsada oluşan balonun patlamasıyla meydana gelen ekonomik daralmayı kısmen dengeledi. Borsa balonu gayrimenkul balonuna dönüştü. Konut fiyatları yükseldikçe, paralel olarak sistem, gayrimenkul sahiplerinin borçlanabilme kapasitelerini arttırdı.

Borçlanmaya dayalı her ekonomik iyileşme için can alıcı nokta şudur: Alacaklılar, yükselen borç taleplerini ne zamana kadar karşılayacaklardır? Bugünlerde bankalar açtıkları kredileri “ipotek karşılığı teminat” adı altında sermayedarlara satmaktalar. ABD hükümetinin garantisi altında olduğu düşünüldüğü için bu “teminatlar” az-çok dış piyasalardan da alınıyor. En büyük iki alıcı bu aralar Japon ve Çin Halk Cumhuriyeti bankaları. Yani bunlar -ironiyi bir kenara yazın- Amerikalıların mortgage sistemiyle edindikleri konutların aylık ödemelerini yaptıkları en büyük alıcılar. Japon ve Çin bankalarının da dahil olduğu, konut kredisi veren kreditörler kredi vermeye, Amerikalılar da borçlanmaya devam ettiği müddetçe, konut fiyatlarının yükselmesiyle artan borçlanabilme kapasitesi döngüsü sürecek, gayrimenkul balonunun patlaması ertelenecektir.

Hiçbir şey borç alma-borç verme cümbüşünün süreceğini garanti edemez. Amerikalıların borç seviyesi kreditörleri korkutabilir, bu da açılan kredilerde bir yavaşlamaya veya durmaya sebep olabilir. Politika değişiminden askeri çekincelere, kültürel farklardan Ekimin 17’sinde yürürlüğe girecek olan katı iflas yasası dahil sayılamayacak sebeplerden dolayı Amerikalıların borçlanma gücü veya isteği gerileyebilir. Benzer şekilde her türlü etmen iç-dış kreditörleri kredi vermekten caydırabilir. O ya da bu şekilde ortaya çıkacak borçlanma zaafı gayrimenkul balonunu patlatacaktır. Konut satışlarındaki düşüş fiyatların yükselmesini durdurur. Mevcut yeni binaların satışı zorlaşır ve fiyatların aşağı çekilmesine yol açar. Konut üretimi durur bu ve bağlı sektörde işsizlik başgösterir. Artan işsizlik ev fiyatlarını daha da baskılar, mortgage ödemeleri yapılamaz ....

Bush rejiminin batmaması, politikacıların ve ekonomistlerin düzenli olarak ekonomide iyimserlik havası pompalamasını gerektirir. Amerikalıların borçlanmaya, kreditörlerin borç vermeye neden devam edecekleri açıklanmaya çalışılır. Yükselen gayrimenkul fiyatları Amerikalıları daha zengin yaptığı için borçlanmaya devam edeceklerdir, buna istekli olacaklardır. Aynı istek kreditörler için de geçerlidir, daha zenginlere daha çok kredi açılacaktır. Ama bunlar hiçbir şeyi açıklamaz; sadece balonun kendisini tarif eder. Benzer tahminler 1999 yılında borsa için yapılmıştı. Yükselen fiyatlar hisse senedi sahiplerini zenginleştirecek, zenginleştikçe borsadan alım yapıp borsayı daha yüksek seviyelere çıkartacak vs. Ne var ki borsa balonu patladı. Aynı şey gayrimenkul fiyatları için neden geçerli olmasın?

Diğer bazı iyimserler başka sebepler arıyorlar. Japonya ve Çin ABD’yi parasal yönden desteklemek zorunda yoksa çöküşten onlar da zarar görür. Bunların dış satımları büyük oranda ABD’ye olduğundan ABD ekonomisindeki bozulma onlara da sıçrar. Bu yüzden ABD ekonomisini desteklemekten başka seçenekleri yok.

Bu argümanın kusuru kapitalizmin tarihine şöyle bir bakınca ortaya çıkar. Kapitalizmde yaşanmış her bunalım öncesi, buna son derece yıkıcı 1929’daki de dahildir, bir bunalımın ortaya çıkmasının imkansızlığı düşüncesi mevcut olagelmiştir çünkü ortaya çıkacak bunalımın bütünü etkileyeceği herkes tarafından öngörüleceğinden buna izin verilmez. Bugün yine ABD’li tüketiciler, iş çevreleri ve hükümet gayrimenkul balonunun patlamasından kaçınıyor, keza Japon ve Çin bankaları ve hükümetleri ve hatta diğer bütün kreditörler aynı şekilde. Kapitalizm tarihi bize herkesin aynı şeyi istemesinin, bu isteklerin gerçekleşeceğini garanti edemeyeceğini öğretti. Herkes canlılığın sürmesini isteyebilir ama yine herkes piyasanın aşağı doğru yönelmesine karşı piyasadan çıkma noktasında “hiper” tetikte olduğundan, ufak bir olumsuzluk çöküşe dönüşebilir.

Çok defa böyle oldu. Bir kez daha uçurumun kenarındayız. İnsan ırkı süphesiz daha iyi bir sistem planlayabilir.

Şimdi değilse ne zaman?
bilal habeş
bilal habeş
...
...

Erkek Mesaj Sayısı : 137
Yaş : 53
Nereden : ESKİŞEHİR
İlgi Alanları : KİTAP OKUMAK
Kayıt Tarihi : 25/09/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AMERİKA ÇÖKÜŞTE Empty Geri: AMERİKA ÇÖKÜŞTE

Mesaj tarafından Nefy-ü İsbat Salı Kas. 13, 2007 7:13 pm

Allah dünyayı bu pislikten kurtaracaktır...
Nefy-ü İsbat
Nefy-ü İsbat
...
...

Erkek Mesaj Sayısı : 1805
Yaş : 34
Nereden : Ankara
İlgi Alanları : Tasavvuf
Kayıt Tarihi : 15/09/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz